top of page

Bodruma Sakın İnme!

  • Yazarın fotoğrafı: Beren Akkaya
    Beren Akkaya
  • 21 Nis 2023
  • 2 dakikada okunur

Odaya girdiğinde gözlerine inanamamıştı. Hepsi orda duruyordu. Ufak bir örümcek oyuncak, kaybolan arkadaşının fotoğrafı, ve yaldızlı bisikleti… Bodruma girmemesini istemişti annesi. Kapının yanına yaklaşsa bile ceza veriyordu. Merak etmişti ama. Merağın kediyi öldürdüğünü söylemişti annesi. Kedileri sevmezdi zaten. Kalbi küt küt ata ata girmişti annesi dışarıdayken. Bunları göreceğini tahmin etmemişti tabii. Gözlerinden yaşlar gelmeye başlamış ve tir tir titremeye başlamıştı. Hayır diye tekrarlıyordu kendi kendine. Hayır, imkansızdı. Olmamalıydı. Annesi halüsinasyonlarını oluşturuyor olamazdı…

6 yaşındayken evlat edinilmişti yaşadığı cehennemden. O soğuk ve sevginin selam bile vermediği sokak arası binadan kurtulduğu için çok ama çok sevinmişti. Çok hatırlamıyordu tabii… Beynin bazı travmaları insanı korumak için sildiğini öğrenmişti. Annesi onu kolları altına almıştı, bakmıştı, saçlarını taramıştı, büyütmüştü…

Evlat edinildikten yaklaşık bir yıl sonra halüsinasyonlar görmeye başlamıştı. İlk defa yoldan geçerken yetimhanede kaybolan arkadaşını görmüştü. Geceydi, annesi hayal gördüğünü söylemişti. Sonra kocaman bir örümcek, annesi bu bölgede asla örümcek olmadığını söylemişti. Sonra bisikleti, korkunç doktorlar, farklı insanlar, objeler… Annesi endişelenmeye başlayınca doktora gitmişler, doktor da ona travma sonrası stres bozukluğu olduğunu söylemişti. Anlayamamıştı o zaman o uzun kelimeyi.

İlaçlar, haplar terapiler… Her şey. Her şeyi denemişlerdi. Annesinin de tavırları değişmeye başlamıştı. O pamuk şeker annesi artık daha hızlı sinirleniyordu. Daha kolay kırıyordu bir takım şeyleri: bardakları, camları, kalbini…

Titremesi artık durmuştu. Üzgünlüğü yerini sinire bırakmıştı. Tam o sırada anahtarların çevrilme sesini duydu. Hızlıca kapıyı kapattı ve salona geçti. Annesi yine sinirli gelmişti eve. “Uğraşma benimle bugün, şarabımı içip hayatımın en büyük hatasını düşünmek istiyorum. Eğer salona girmeye cüret bile edersen olacakları biliyorsun.” Sessizce başını sallayıp odasına gitmiş ve olanları düşünmüştü.

Ertesi gün annesi yine işine gittiğinde (ki işinin ne olduğunu asla söylememişti) araştırma yapmaya karar vermişti. 16 yaşındaydı artık. Daha fazla sessiz kalamazdı. Kalemini kağıdını eline alıp annesinin garip davrandığı her zamanı yazmaya başladı.

O sırada bodrumdan yine bir ses geldi. Evet! Araştırması için mükemmel bir fırsattı. O bodrumun altını üstüne getirecekti. Anahtarı annesinin kilitli dolabından aldı ve gıcırdayan kapıya dikkat ederek içeri girdi. Her şeyi görmeyi bekliyordu tabii ama onun yaşlarındaki 3 kızı birbirine bağlı ve ağızları bantlı bir şekilde görmeyi beklemiyordu tabii…


Son Yazılar

Hepsini Gör
Sonsuza Kadar Doğum Günüm (Bölüm 2)

Muhteşem bir günün ardından yatağına uzandığında kafasında günü tekrarlıyordu. İçinde ufak bir burukluk olsa da yarın kahvaltıda pastanın...

 
 
 
The Journey

This week couldn’t have started weirder for Jackson. First, it was the pregnant woman who seemed like she was in pain. Then, it was the...

 
 
 

Commentaires


Hi, thanks for stopping by!

I'm Beren. Grab yourself a cup of coffee, sit back and enjoy!

Let the posts
come to you.

Thanks for submitting!

  • Facebook
  • Instagram
  • Twitter
  • Pinterest

Contact me!

Thanks for submitting!

© 2023 by Turning Heads. Proudly created with Wix.com

bottom of page